Halil Ocaklı (halilocakli@yahoo.com)
Çay törenleri sadece Japonya’da değil, Çin, Tibet, İngiltere ve bazı kuzeybatı Afrika ülkelerinde de görülür. Japonların çay seremonisi, tüm çay törenleri arasında açık ara en ünlü olanıdır. Çay içmeyi biz de severiz ama bir tören geliştirmek aklımıza gelmemiş. Hâlbuki “Türk çay töreni” oteller için süper bir turistik ürün olurmuş.
Japon çay töreninin kökeni Budizm inançlarına dayanır. 6. yüzyılın sonlarında çay yetiştirmeyi Çin’de öğrenen Budist rahipler, çayı sadece dini törenlerde kullanarak 700 yıl boyunca halktan gizlemiş. Bu yolla çay töreninin eşsiz ritüel özellikleri yüzlerce yıl korunabilmiş. Bugün bilinen şekliyle çay seremonisi on altıncı yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Günümüzde manastırlarda, tapınaklarda ve Japon evlerinde bir konukseverlik göstergesi olarak çay töreni düzenlenmektedir. Çiçek aranjmanı ve kaligrafiyle süslenmiş tören odasının zemini tatami adı verilen geleneksel hasırla kaplıdır. Tören odasındaki her nesne törenin bir parçası olarak özenle seçilir. Tören sırasında çeşitli ritüelik aktiviteler eşliğinde yeşil matcha çayı ikram edilir.
Bir koreografi sanatı uygulaması olarak görülen töreni yöneten çay üstadının eğitimi yıllar alır. Tören, en fazla beş konukla ve minder üzerinde diz çökülerek gerçekleştirilir. Kısaltılmış olarak 45 dakika sürer ancak bazen 4 saati bulduğu görülmüştür. Dizleri kırıp hiç kalkmadan öylece oturmanın insana sabretmeyi öğrettiğine inanılır. Yabancılar bağdaş kurabilir.
Porselen çaydanlık ve fincanlar deterjanla değil sıcak suyla temizlenir. Demleme süresi çayın türüne göre değişmekle birlikte, aromayı korumak için ideal süre 2 dakikadır. Japon arkadaşlarıma göre, Türkiye’de adet olduğu gibi demliği çaydanlığın üzerinde 10-15 dakika daha tutmak, çayın haşlanmasına ve acılaşmasına neden olurmuş. Diyorlar ki, “demliği sıcak tutmak için mum ateşi ya da üzerinin örtülmesi yeterli olur”.
Çay töreniyle ilgili dikkat gerektiren bazı noktalar:
– Japonlar çayı asil ve zarif bir içecek olarak benimser
– Törene kamera, telefon, saat vb cihazlar ve takılarla girmeyelim ama yanımızda şık bir yelpaze bulunabilir
– Ortama etki edebileceğinden parfüm kullanmayalım
– Abartılı görünse de, kurallar törenin önemli bir parçasıdır ve uymamız beklenir
– Konuklar hem izleyici hem de katılımcıdır
– Geleneksel Japon giysimiz yoksa sade, mütevazı ve tutucu giyinelim
– Girişte ayakkabı çıkarılır, terlik (ve yanımızda getirdiğimiz beyaz çorap) giyilir
– Çay üstadınca yönetilen sohbet tören odaklıdır, güncel ve kişisel konulara girilmez
– Ağızdaki tadı nötralize etmek amacıyla çaydan önce tatlı verilir. Tatlıyı 3 ısırmada bitirmemiz, çaydan da 3 yudum almamız beklenir
– Çayı içmeden önce fincanı çeyrek tur çevirmeyi ve sonrasında dudak gelen yeri silmeyi unutmayalım
– Çay üstadına çabalarından dolayı söz ve jestlerle iltifatta bulunmamız beklenir
“CHA NO YU” adıyla da bilinen Japon çay töreni sırasında sunulan çay olduğu için Koicha denir. Koicha’nın Türkçe karşılığı Koyu Çay’dır. Koi > Koyu, her iki sözcük de ortak ata dil olan Proto-Altayca’dan türemiş görünüyor. Bir de Cha No Yu kelimesinin son hecesi olan “YU”’ya değinelim. “Yu”, bazı Türkçe ağızlarda yıkamak, temizlemek anlamındaki “yu-ymak” sözü ile kökteşlik gösteriyor. Japoncaya ilgili böylesi ilginç dilsel sürprizler Türkleri her zaman şaşırtabilir.