Her mesleğin dışarıdan bakanların bilmediği, görmeyebileceği kuralları ve incelikleri vardır.
Örneğin bir yolcu, kaptan pilotun uçak havalanmadan önce kabinde hangi kontrolleri hangi sırayla yapması gerektiğini bilmez, bilmek zorunda da değildir.
Benzer şekilde, haber yazmanın da kuralları vardır, alaylı ya da mektepli fark etmez, her gazeteci bu kurallara uyar. Aslında “uyardı” demek gerekiyor çünkü her alanda olduğu gibi medyada da liyakat zinciri kırıldığı için, özellikle mesleğe yeni başlayanlara doğrusunu öğretecek gazeteciler neredeyse hiç kalmadı.
Klasik bir haberde cümle sonlarına genellikle şu kelimeler getirilir: Söyledi, açıkladı, bildirdi, belirtti, kaydetti, vurguladı, hatırlattı, değindi, ifade etti, dikkat çekti, dedi, diye konuştu, iddia etti, ileri sürdü vb.
Şimdi bir de haber sitelerinden rastgele seçilen aşağıdaki örneklere bakalım:
-Görüşmenin ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Uras, “Sayın Devlet Bahçeli ile son dönem ortaya koyduğu perspektifle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Gösterdiği ilgi ve sohbet için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
-Hasan Basri Gök’ün bir bebeğin tedavisi için ailesinden 38 bin TL para aldığını babaannenin şikayeti üzerine öğrendiğini söyleyen Avcı, bu konuyla ilgili Gök ile kavga ettiğini ifade etti.
– Bakan Tunç, “Özellikle adalet sistemine yönelik birtakım karalama çalışmaları gayreti içinde, basın yayın yoluyla yaparak özellikle devletin temeli olan adaleti ve devleti yıpratmaya yönelik çabalara da müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.
– X hesabından istifa hakkında video yayınlayan Enginyurt şunları ifade etti…
-Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarının teğmenlerin kılıçlı yemin töreni soruşturmasına ilişkin açıklamasında, “TSK’nın Atatürk ile ilgili sorunu olamaz” ifadelerine yer verildi.
-Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “İlk üç çeyrekte ziyaretçi sayısı yıllık yüzde 8,3 artışla 48,3 milyona, turizm geliri ise yıllık yüzde 6,6 artışla 46,9 milyar dolara ulaştı” ifadesinde bulundu.
Bütün bu cümleleri ortak özelliği “ifade”yi kullanmaları.
Aslında, “ifade etti” eskiden de kullanılan bir kalıptı ama neredeyse son bir yıldır içinde “ifade” geçmeyen bir haber görmez olduk. Haber metninde bir kez kullanılması sorun değil ama artık haberlerin çoğu “ifade” ve türevleriyle yazılır hale geldi.
“İfade” kelimesi geçmişte büyük ölçüde yazılı Türkçede vardı, sokaktaki konuşmalarda birisinin kullandığını duyamazdınız, şimdi de duyamazsınız. Fakat son zamanlarda özellikle televizyonlarda sunucular ve konuklarının kurduğu beş cümleden üçü “ifade” ile biter hale geldi.
Elbette dil değişiyor, yeni kelimeler kullanıma giriyor ya da bazı eski kelimeler yeniden popülerleşebiliyor ama bütün bir haberi ya da konuşmayı “ifade” ile doldurmak garip ve itici oluyor.
Türk medyasının sayısız sorunu arasında “ifade” bolluğu elbette en önemlisi değil ama yine de bir sorun.